Yükünü vurmuşlar sırtına,
bekliyor savaş atı,
Sahibinin evlendiği
kilisenin kapısında
Ana, torun ve güzelim
genç kadının
İki gözü iki çeşme
ağlamaları yakın.
Lakin Kazak varınca
ileri, hazır olmuş savaşa,
Karısı üzengiden tutar,
mızrağından yeğeni…
Komşu vagonda vızıltılı bir akordeon Kazaska çalmaya başladı, ordu çizmelerinin döşemeyi gaddarca dövdüğü duyuldu. Çatlak bir ses haykırıyordu:
Hayat mı bu, yandım bittim,
Çar yüküne sırt yetmiyor!
Kazak mısın, eğ başını,
Pugaçofum* sesleniyor:
“Yoksul millet gelin beri,
Kazaklarla Kazak başı…”
*Yemelyan Pugaçof, 1773-1775 arasındaki köylü ayaklanmasında,
Kazakların ve köylülerin lider.
Tiz perdeden çatlak bir ses öbürünü bastırdı:
Çar hizmeti namusumuz,
Karısını kim özlemez?
Bir kız olsa özlem neye,
Çarın canı cehen…
Kazaklar türküyü kestiler, birbirlerine göz kırpıp sırıtarak öbür vagonda
gittikçe artan şamataya kulak kabarttılar. … ..
…..
*Ve Durgun Akardı Don & Mihail Şolohov
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder