10 Ocak 2025 Cuma

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç & Yahya Kemal Beyatlı


Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Gece şehrin kapısından çıktı: 

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Kara sevdalı birer âşıktı. 


Bir hayâlet gibi dünya güzeli 

Girdiğinden beri rü'yâlarına; 

Hepsi meshûr, o muammâ güzeli 

Gittiler görmeye Kaf dağlarına. 


Hepsi, sırtında aba, günlerce 

Gittiler içleri hicranla dolu; 

Her günün ufkunu sardıkça gece 

Dediler: ''Belki bu son akşamdır'' 


Bu emel gurbetinin yoktur ucu; 

Daimâ yollar uzar, kalp üzülür: 


Ömrü oldukça yürür her yolcu, 

Varmadan menzile bir yerde ölür. 


Mehlika'nın kara sevdalıları 

Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya, 

Mehlika'nın kara sevdalıları 

Baktılar korkulu gözlerle suya. 


Gördüler: ''Aynada bir gizli cihân.. 

Ufku çepçevre ölüm servileri.....'' 

Sandılar doğdu içinden bir ân 

O, uzun gözlü, uzun saçlı peri. 


Bu hâzin yolcuların en küçüğü 

Bir zaman baktı o viran kuyuya. 

Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü 

Parmağından sıyırıp attı suya. 


Su çekilmiş gibi rü'yâ oldu!.. 

Erdiler yolculuğun son demine; 

Bir hayâl âlemi peydâ oldu 

Göçtüler hep o hayâl âlemine. 


Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Seneler geçti, henüz gelmediler; 

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Oradan gelmeyecekmiş dediler!..






































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi*

Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi, İlm-i sırda bahr-ı bî-pâyân olan anlar bizi. Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz, Vech-i ...