Gördüm ol meh duşuna bir al atıp lâhurdan,
Gül yanaklar üstüne yaşmak tutunmuş nurdan.
Nerdübanlar busiş-i nermin-i dâmaniyle mest,
Şindi bin işveyle bir kâşane-i fağfurdan.
Atladı dâmen tutup üç çifte bir zevrakçeye, .
Geçti sandım mâh- nev âyine-i billurdan.
Halk-ı Sa'd-âbâd iki sahil boyunca fevc fevc
Va'de-i teşrifine alkış tutarken dûrdan,
Cedvel-i sîm'in kenarndan bu âvâzın, Kemal,
Koptu bir fevvare-i zerrin gibi mahurdan.
Vezni : Fâilâtün fâilâtün fâilâtün fâilün
Günümüz Türkçesiyle
1. Gördüm ay yüzlü güzel omzuna lahurdan bir şal atıp gül yanaklar üstüne nurdan yaşmak tutunmuş.
2. Merdivenler eteğinin yumuşak
öpüşüyle sarhoş, bir porselen köşkten bin işveyle indi.
3. Eteğini tutup üç çifte kürekli bir sandala atladı, yeni bir ay parlak aynadan geçti sandım.
4. Sadabad halkı iki sahil boyunca bölük bölük, teşrif zamanına uzaktan alkış tutarken
5. Ey Kemal, bu avazın Cedvel-i Sim'in kenarından muhur makamında bir altın fıskiye gibi koptu.
*https://www.edebiyatfatihi.net/2018/0
2/yahya-kemal-mahurdan-beste-siirinin.html
*İşittiklerim Gördüklerim Bildiklerim & Münevver Ayaşlı
Timaş Yayınları
3. Baskı, Nisan 2014 İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder