11 Ocak 2025 Cumartesi

Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi*


Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi,

İlm-i sırda bahr-ı bî-pâyân olan anlar bizi.

Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz,
Vech-i bâkî hüsnüne hayrân olan anlar bizi.

Dünyâ vü ukbâyı ta’mir eylemekten geçmişiz,
Her taraftan yıkılıp vîrân olan anlar bizi.

Biz şol abdalız bıraktık eğnimizden şâlımız,
Varlığından soyunup üryân olan anlar bizi.

Zâhidâ ayık dururken anlamazsın sen

10 Ocak 2025 Cuma

Tutuşmuş Beraber* & Melike Şahin

Sen yine bildiğin gülü kokla

Benim çoktan günüm belli

Hem annem hem babam sendin

Böyle ufalanma merhem elindeydi



Gelmedi elimden

Dökülemedi inan dilimden...

Susuyorsam bir bildiğimden

Sevdiğimden, gördüğümden...

Tutuşmuş beraber ellerimiz yangın ezelden

Gidiyorsam çok sevmekten

Yanmaktan, ölmekten...

Gelmedi elimden

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç & Yahya Kemal Beyatlı


Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Gece şehrin kapısından çıktı: 

Mehlika Sultan'a âşık yedi genç 

Kara sevdalı birer âşıktı. 


Bir hayâlet gibi dünya güzeli 

Girdiğinden beri rü'yâlarına; 

Hepsi meshûr, o muammâ güzeli 

Gittiler görmeye Kaf dağlarına. 


Hepsi, sırtında aba, günlerce 

Gittiler içleri hicranla dolu; 

Her günün ufkunu sardıkça gece 

Dediler: ''Belki bu son akşamdır'' 


Bu emel gurbetinin yoktur ucu; 

Daimâ yollar uzar, kalp üzülür: 

Ağır Hasta & Fazıl Hüsnü Dağlarca


Üfleme bana anneciğim korkuyorum

Dua edip edip, geceleri.

Hastayım ama ne kadar güzel

Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri.


Niçin böyle örtmüşler üstümü

Çok muntazam, ki bana hüzün verir.

Ağarırken uzak rüzgarlar içinde

Oyuncaklar gibi şehir.


Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum

Ağlıyorsun, nur gibi.

Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha

Duvardaki resimlerle, nasibi.


Anneciğim, büyüyorum ben şimdi,

Makber & Abdülhak Hamit Tarhan


Eyvâh! .. Ne yer, ne yâr kaldı,

Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı.
Şimdi buradaydı gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.

Ben gittim o hâksâr kaldı,
Bir kûşede târumâr kaldı.
Bâkî o, enîs–i dilden eyvâh!
Beyrût’ta bir mezâr kaldı.

……
Çık Fâtıma, lâhdden kıyâm et,
Yâdımdaki hâlime devâm et!
Ketmetme bu râzı, söyle bir söz,
Ben isterim âh öyle bir söz! ..

Güller gibi meyl-i ibtisâm et,
Dağ-ı dile çâre bul, merâm et! ..
Bir tatlı bakışla, bir gülüşle

Çanakkale Gazeli* & Sultan Reşad

 “Savlet etmişti Çanakkale’ye bahr ü berden


Ehl-i İslâm’ın iki hasm-ı kavîsi birden


Lâkin imdâd-ı ilâhî yetişip ordumuza

Oldu her bir neferi kal‘a-i pûlad-beden


Asker evlâdlarımın pîş-geh-i azminde

Aczini eyledi idrâk nihâyet düşmen


Kadr ü haysiyeti pâ-mâl olarak etti firâr

Kalb-i İslâm’a nüfûz eylemeye gelmiş iken


Kapanıp secde-i şükrâna Reşâd eyle dua

8 Ocak 2025 Çarşamba

Eski Musiki & Yahya Kemal Beyatlı


Çok insan anlayamaz eski musikimizden

Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden.

Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını,

Hemen yayılmaya başlar seda ve nur akını

Ve seslenir büyük Itrı, semayı örten ruh,

Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nuh,

O mutlu devrede Itrı'ya en yakın bir dost

Işıklı danteller bestekârı Hafız Post...

Bu neslin ortada dahicedir başardığı iş,

Vatan nasıl karışır musikiyle, göstermiş.

Memleket isterim & Cahit Sıtkı Tarancı


Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.


Memleket isterim

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.


Memleket isterim

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.


Memleket isterim

Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;

7 Ocak 2025 Salı

Eski Musiki & Yahya Kemal Beyatlı


Çok insan anlayamaz eski musikimizden

Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden.

Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını,

Hemen yayılmaya başlar seda ve nur akını

Ve seslenir büyük Itrı, semayı örten ruh,

Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nuh,

O mutlu devrede Itrı'ya en yakın bir dost

Işıklı danteller bestekârı Hafız Post...

Bu neslin ortada dahicedir başardığı iş,

Vatan nasıl karışır musikiyle,

6 Ocak 2025 Pazartesi

Gazel I & Ziya Paşa*


Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm

Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm


Bulundum ben dahi dar-üş-şifa-yı Bab-ı Âli'de
Felatun'u beğenmez anda çok divaneler gördüm


Huzur-ı gûşe-yi meyhaneyi ben görmedim gitti
Ne meclisler ne sahbâlar ne işrethaneler gördüm


Cihan namındaki bir maktel-i âma yolum düştü

5 Ocak 2025 Pazar

Hazan Bahçeleri* & Yahya Kemal Beyatlı


Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden

Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden

Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden

Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden


Senden boşalan bağrıma gözyaşları dolmuş

Gördüm ki yazın bastığımız otları solmuş

Son demde bu mevsim gibi benzimde kül olmuş

Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden.

Kar Mûsikilerî * & Yahya Kemal Beyatlı


Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.

Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.


Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı,

Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,


Bir erganun âhengi yayılmakta derinden...

Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.


Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,

Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.

Ne içindeyim zamanın & Ahmet Hamdi Tanpınar

 



Ne içindeyim zamanın,

Ne de büsbütün dışında;

Yekpare, geniş bir anın

Parçalanmaz akışında.


Bir garip rüya rengiyle

Uyuşmuş gibi her şekil,

Rüzgarda uçan tüy bile

Benim kadar hafif değil.


Başım sükutu öğüten

Uçsuz bucaksız değirmen;

İçim muradına ermiş

Abasız, postsuz bir derviş.


Kökü bende bir sarmaşık

Olmuş dünya sezmekteyim,

İstanbul'u Fetheden Yeniçeriye Gazel * & Yahya Kemal Beyaatlı

 


Vur Pençe-i Âlî\'deki şemşîr aşkına

Gülbang-i âsmâni tutan pîr aşkına


Ey leşker-i müfettihü\'l-ebvâb vur bugün

Feth-i mübîni zâmin o tebşîr aşkına


Vur deyr-i küfrün üstüne rekz-i hilâl içün

Gelmiş bu şehsüvâr-i cihângîr aşkına


Düşsün çelengi Rûm\'un, eğilsün ser-i Firenk

Vur Türk\'ü gönderen yed-i takdîr aşkına

Mahurdan Gazel * & Yahya Kemal Beyatlı


Gördüm ol meh duşuna bir al atıp lâhurdan,

Gül yanaklar üstüne yaşmak tutunmuş  nurdan.


Nerdübanlar busiş-i nermin-i dâmaniyle mest,

Şindi bin işveyle bir kâşane-i fağfurdan.


Atladı dâmen tutup üç çifte bir zevrakçeye, .

Geçti sandım mâh- nev âyine-i billurdan.


Halk-ı Sa'd-âbâd iki sahil boyunca fevc fevc

Bî huzurum nâle-i mürg-i dil-i bîmarım bozulmuş haneden*



Bî huzurum nâle-i mürg-i dil-i bîmarım bozulmuş
haneden 
Fark olunmaz cism-i bîmârım
bozulmuş lâneden

Bunca derd ü mihnete katlandığım

ayâ neden?

Terk-i can etsem de kurtulsam şu

mihnethaneden. 

4 Ocak 2025 Cumartesi

When marimba rhythms start to play*


When marimba rhythms start to play

Dance with me, make me sway

Like a lazy ocean hugs the shore

Hold me close, sway me more

Like a flower bending in the breeze

Bend with me, sway with ease

When we dance, you have a way with me

Stay with me, sway with me

Other dancers may be on the floor

Dear, but my eyes will see only you

Only you have that magic technique

When we sway, I go weak

I can hear the sounds of violins

Long before it begins

Make me thrill as only you know how

Sway me smooth, sway me now

Bir Çinli Âdem* & Nazım Hikmet


Bir Çinli âdem

Gözleri badem

Sıkacaksın o incecik belini

Çıkaracak kırmızı dilini

3 Ocak 2025 Cuma

Kerem Gibi* & Nazım Hikmet


Hava kurşun gibi ağır!!

Bağır
    bağır
            bağır
                    bağırıyorum.
Koşun
    kurşun
            erit-
                -meğe
                        çağırıyorum...

O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
                                            Kerem
                                                gibi
                                                      yana

Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi*

Zât-ı Hakk’da mahrem-i irfân olan anlar bizi, İlm-i sırda bahr-ı bî-pâyân olan anlar bizi. Bu fenâ gülzârına bülbül olanlar anlamaz, Vech-i ...