Bağda gül ruhlerindir verd-i hamrâdan murâd
Kamentindir râst-ı serv-i dilârâdan murâd
Aşk derdîdîr cihânda âşıka maksûd olan
vasl-ı dilberdir hemin bû dar-ı dünyâdan murâd
Dûd-i âhımdırfelekte ebr-i bÂrândan garaz
Eşk-i Çeşmimdir eşîğinde süreyyâdan murâd
Çün ecel sulh ettirir âhir nizâı kaldırur
Pes nedir dünyâ için bu kuru bu guru gavgaadan murâd
Beyti bozarsın rakıybi anma şi’rinde sakın
Avni dilber vasfııdır çün şi'r ü inşâdan murâd
Bahçede kırmızı güller açtı diyorlar;
kırmızı gül dedikleri senin gül yanakların olmalı!
Gönül okşayan servinin duruşundaki güzelliğini övüyorlar;
bu övdükleri herhalde senin boyundur.
Cihanda âşığın istediği aşk derdinden başka bir şey değil.
Bu dünyaya dilbere kavuşmak için, güzelle birlikte olmak için gelmedik mi?
Gökyüzündeki yağmur bulutlarından söz açıyorlar;
bunlar benim âhımın göğe yükselttiği dumanlar olmalı…
Ey sevgili senin eşiğinde birtakım yıldızlar parıldıyor,
bunlar herhalde benim gözyaşlarımdan başka şeyler değildir.
Ölüm, sonunda bütün anlaşmazlıkları barışa çeviriyor,
öyle ise dünya için bu kuru kavgalara girişmek neden?
Şair, sakın rakipten söz etme, onun adını araya karıştırırsan beyit bozulur;
şiir güzeli övmek, sevgiliyi anlatmak için söylenir.
*Eski Şiirimizin Ustaları & Refik Ahmet Sevengil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder