8 Ekim 2022 Cumartesi

Zavallı Şövalye*


Bir zamanlar zavallı bir şövalye vardı,

Sessiz ve sade,

Somurtkan ve solgun,

Cesur ve dürüst.


Bir hayale kapılmış,

Aklının almadığı,

Hiç unutamadığı,

Ta yüreğine işlemiş.


O gün bu gündür içi yandı,

Kadınlara dönüp bakmadı,

Ömür boyu konuşmamaya,

Kararlıydı hiçbiriyle.


Atkı yerine boynuna,

Bağlıyordu tespih,

Kaldırmıyordu kimsenin karşısında,

Yüzündeki çelikten kafesi.


İçi saf sevgiyle dopdolu,

Tatlı hayaline sadık,

Kanıyla yazmıştı,

Kalkanına A.M.D.* diye.

Ve Filistin çöllerinde,

Kayalık kalelere,

Saldırmış soylu şövalyeler,

Haykırarak kadınlarının adını.


Ama o, lumen coeli, sancta Rosa!**

Diye bir nara attı çılgınca,

Gök gürültüsü gibiydi savaş narası,

Dağıttı tekmil Müslümanları.


Uzak ellerden dönünce,

Kapandı şatosuna,

Sessiz ve sedasız, hüzünlü,

Yaşadı ve öldü bir çılgın gibi...




* Ave, Meter Dei (yaşa, tanrının annesi)

** Göklerin nuru kutsal Roza



*Budala  &  Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Özgün adı: Идиот











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sohrab and Rustum & Matthew Arnold*

And the first grey of morning fill'd the east, And the fog rose out of the Oxus stream. But all the Tartar camp along the stream Was hus...