19 Mart 2023 Pazar

Akonitin kökü*


Bataklık yerde, sığlıkta

Nehirde yetişir gururla

Mavi güzel yapraklı

Akonoit derler tıpta

Yaratıcı eliyle ekilmiş

Akonitin kökü

İnsanları cezbediyor

Mezara da yerleştirir

Avraama’a yerleştirir



*Sahalin Adası &  Anton Çehov
*(s.241) Sürgün mahkûmlardan biri bana “Gizli. Bizim taşradan ziyaretiyle değersiz Sahalin Adası’nı gururlandıran Yüce ve merhametli edebiyatçı Bay Ç.’ye” başlıklı dilekçe gibi bir şey sundu. Dilekçede ‘Akonit’ başlıklı bir şiir buldum.


*Avraam Avinu dünyaya geldiği gün ailesine büyük mutluluk getirmişti.

Kral Nimrod’un (Nemrut) sarayında memur olarak görevli olan babası Terah, oğlunun doğumunun şerefine, evinde büyük bir ziyafet tertipledi. Davete saray erkânı, yüksek düzeyde saray görevlileri davetliydi. Sarayın müneccim başı, bu davetin şeref konuğuydu. Oldukça yaşlı olan müneccimbaşı, sofrada şarabı fazlaca kaçırmıştı. Yıldızlar gökyüzünde yükseldiği zaman, sarhoş adam gözlerini gökyüzüne dikti. Yıldızların hareketlerini izliyordu. Birdenbire yerinden fırladı ve haykırmaya başladı:

“Bakın gökyüzünde bir kapı açıldı, doğudan bir yıldız yükseldi. Işıklarını cennete doğru gönderiyor,”dedi.

Diğerleri gökyüzüne baktılar ve hiçbir şey görmediler.

“Aptallar!” diye bağırdı yaşlı adam.

“Siz henüz görmemiş olabilirsiniz, ama ben gördüm; size söylüyorum, bu bir kehanettir,”dedi.

Müneccimbaşı, Kral Nimrod’un en bilgili ve uzman sihirbazı ve yıldız bilimcisiydi. Yıldızları gözlemler ve kehanetlerde bulunurdu.

“Bakın bu ne kadar parlak bir yıldız. Küçük yıldızları içine çekip yutuyor. Bakın, bakın bir, iki, üç, hatta dördüncü bir küçük yıldızı bile içine çekti. Bu bir kehanettir. Başımıza büyük bir felaket çökecek. Hatta bir sürü felaket.”

... .. (devamı için Link'i açınız)










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne içindeyim zamanın & Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, ...