Sen vâr iken dost banâ yâr gerekmez;
Cevrin Çekeyim, gayri vefâdâr gerekmez.
Cevrin de vefâdır bana derdinde vefâdır,
Bîmar dile bir dahi timar gerekmez.
Cânâ, bu cihân vefâdâr sanemler
Her kûşede gerçi nicesî vâr, gerekmez!
Kûyunda senin dâma üryân olayım tek
Cennette banâ hulle ü destâr gerekmez.
Mest-i aşk ol, yürü âlemde ki Mihri
Pes rind-i harâbât olana âr gerekmez!
Ey dost, sen varken bana başka sevgili gerekmez! Bana yaptığın cefayı çekeyim, bana artık yakınlık gösterecek başkası gerekmez. Bana ettiğin eziyet, verdiğin dert vefakârlık, dostluk gibi geliyor; bu ezanın cefanın hastasıyım, ama bu hastalığa ilaç istemiyorum. Ey sevgili, bu cihanda hem tapılacak derecede güzel, hem de vefalı olan dilberlerin her köşede bir çokları bulunur ama bunların hiçbirini istemem! Cennette günahsızlara giydirileceği söylenen süslü elbisede, süslü sarıkta, başörtüsünde gözüm yok; senin köyünde, yerinde yurdunda, yakınında olayım, ömrüm boyunca çıplak kalmaya bile razıyım! Mihrî! Aşk içkisi ile kendinden geç! Harâbât âleminde yaşayan rinde utanmak gerekmez!
*Rind, dünya işlerine önem vermeyen kimse, kalender, gönül eri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder