Gidiyor gönül elden yardım edin ey gönül sahipleri Allah aşkına!
Yazık, yazık aman çıkacak gizli dert açığa!
Masaldır, hikayedir on günlük sevgisi feleğin,
İyiliği fırsat bil dostlara ey sevgili.
Karaya oturmuş gemimiz, es ey uygun rüzgar,
Ola ki görürüz yine sevgilinin yüzünü
Gül ve şarap meclisinde gül, tatlı öttü dün gece bülbül:
Getirin sabah şarabını, uyanın ey sarhoşlar.
Ey cömertlik sahibi, selamette oluşun şükrüne
Sor bir gün de halini bu zavallı
yoksulun
İki dünya huzuru, şu iki sözde gizli:
Dostlarla iyilik, düşmanlarla geçim
Vermediler bize geçit iyilik mahallesinde
Beğenmiyorsan eğer sen değiştir kaderi
İskender’in aynası Câm-i Cem’dir baksana
Sunar sana Dârâ’nın durumunu mülkünün
Serkeş olma sakın, yakar seni gayretinden mum gibi
Elinde mermer taşını mum gibi eriten sevgili
Sûfî’nin bütün kötülüklerin anasıdır dediği o acı su
Daha hoş, daha tatlı bize kız oğlan kızları öpmeden
Daraldığında elin, iç, eğlen, sarhoş ol
Bu varlık kimyası Kârûn yapar dilenciyi
Ömür katarlar ömrüne insanın Farsça söyleyen güzeller
Bir müjde ver saki neşeli rintlere
Giymedi ya Hâfız kendiliğinden şaraba bulanmış bu hırkayı
Mazur gör bizi ey namus timsali şeyh.
Çeviri: Prof. Dr. Nimet Yıldırım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder