8 Ağustos 2023 Salı

Damda & Orhan Veli Kanık


Manzum hikaye

Hoca çıkmış, dam aktarırmış damda

Kapı çalınmış bir an.

Eğilmiş bakmış: Bir adam. Adamda

Ne üst ne baş... Perişan.

Merak etmiş sormuş: — Kimi istedin?

— Seni, Hocam, biraz aşağıya in.

— İyi ama ağam, işim acele;

Ne söyleyeceksen oradan söyle.

— Bir ricam var senden, küçük bir ricam.

Aşağıya insen ne olur, Hocam?

“Her hâlde iş mühim! Anlamak gerek.

Bakalım neymiş muradı?” diyerek

Takım taklavatı bırakıp dama

İnmiş kırk bir basamak merdiveni.


Açarak kapıyı sormuş adama:

— Söyle. Ne var? Niçin indirdin beni?

Adam demiş ki: — Hocam, ne olursun!

Allah kazadan beladan korusun.

Dert verip derman aratmasın. Rabb’im.

Sevaptır, bir sadaka ver, fakirim.

Bu lafları duyunca

Deliye dönmüş Hoca.

Ta damlardan inişine mi yansın,

Yarıda kalan işine mi yansın?

Ama Hoca bu, kurnaz...

Hele yukarı gel benimle biraz,

Üst tarafını orada söylersin.

Varınca ikisi de nefes nefese, dama,

Hoca dönmüş adama

Demiş ki: — Allah versin!



































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sohrab and Rustum & Matthew Arnold*

And the first grey of morning fill'd the east, And the fog rose out of the Oxus stream. But all the Tartar camp along the stream Was hus...