Manzum hikaye
Hoca çıkmış, dam aktarırmış damda
Kapı çalınmış bir an.
Eğilmiş bakmış: Bir adam. Adamda
Ne üst ne baş... Perişan.
Merak etmiş sormuş: — Kimi istedin?
— Seni, Hocam, biraz aşağıya in.
— İyi ama ağam, işim acele;
Ne söyleyeceksen oradan söyle.
— Bir ricam var senden, küçük bir ricam.
Aşağıya insen ne olur, Hocam?
“Her hâlde iş mühim! Anlamak gerek.
Bakalım neymiş muradı?” diyerek
Takım taklavatı bırakıp dama
İnmiş kırk bir basamak merdiveni.
Açarak kapıyı sormuş adama:
— Söyle. Ne var? Niçin indirdin beni?
Adam demiş ki: — Hocam, ne olursun!
Allah kazadan beladan korusun.
Dert verip derman aratmasın. Rabb’im.
Sevaptır, bir sadaka ver, fakirim.
Bu lafları duyunca
Deliye dönmüş Hoca.
Ta damlardan inişine mi yansın,
Yarıda kalan işine mi yansın?
Ama Hoca bu, kurnaz...
Hele yukarı gel benimle biraz,
Üst tarafını orada söylersin.
Varınca ikisi de nefes nefese, dama,
Hoca dönmüş adama
Demiş ki: — Allah versin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder