Âmine Hâtun Muhammed ânesî
Ol sadeften doğdu ol dürdânesî
Çünki Abdullah’dan oldı hâmile
Vakt erişdî hefte û eyyâm ile
Hem Muhammed gelmesi oldû yakîn
Çok alâmetler belürdî gelmedîn
Ol Rabîül evvel âyı nîcesî
Onikinci gîce isneyn gîcesî
Ol gice kim, doğdu ol Hayrü’l-beşer
Ânesî anda neler gördü neler
Dedi gördûm ol Habîbin ânesî
Bir acep nûr kim, güneş pervânesî
Berk urub çıkdî evimden nâgehân
Göklere dek nûr ile doldu cihân
Gökler âçıldı ve feth oldu zulem
Üç melek gördüm elinde üç alem
Bîri meşrık bîri mağribde anın
Bîri dâmındâ dikildî Kâ’be’nîn
İndiler gökten melekler sâf sâf
Kâ’be gîbî kıldılar evim tavâf
Geldi hûrîler bölük bölük buğûr
Yüzlerî nûrundan evim doldu nûr
Hem hevâ üzre döşendi bir döşek
Âdı Sündûs döşeyen ânı melek
Çün göründü bâna bu işler ayân
Hayret içre kalmış îdim ben hemân
Yârılub dîvar çıkdı nâgehân
Üç bile hûrî banâ oldu ayân
Bâzılar dirler ki, ol üç dilberîn
Âsiye’ydi bîri ol meh-peykerîn
Bîri Meryem Hâtun îdî âşikâr
Bîrisî hem hûrilerden bir nigâr
Geldiler lûtf ile ol üç meh-cebîn
Verdiler banâ selâm ol dem hemîn
Çevre yânımâ gelip oturdulâr
Mustafâ’yı birbirîne muştulâr
Dediler oğlun gibî hiç bir oğûl
Yâradılalı cihân, gelmiş değîl
Bû senin oğlun gibi kadrî cemîl
Bir anâya vermemişdir ol Celîl
Ulu devlet buldun ey dildâr sen
Doğiserdir senden ol hulkî hasen
Bû gelen ilmi ledün sultânıdır
Bû gelen tevhîd ü irfân kânıdır
Bû gelen aşkına devr eyler felek
Yûzüne müştâkdır ins ü melek
Bû gice ol gîcedir kim, ol Şerîf
Nûr ile âlemleri eyler latîf
Bû gece dünyayı ol cennet kılûr
Bû gece eşyaya Hak rahmet kılûr
Bû gice şâdân olur erbâbı dîl
Bû giceye can verîr eshâbı dîl
Rahmetel lil âlemîndir Mustafâ
Hem şefîul müznibîndir Mustafâ
Vasfını bû resme tertîp ettiler
Ol mübârek nûra terğip ettiler
Âmîne îder çû vakt oldû tamâm
Kim, vücûde gele ol Hayrul enâm
Sûsadım gâyet harâretten, katî
Sundulâr bir cam dolûsu şerbetî
Kardan ak idî ve hem soğuk idî
Lezzetî dahî şekerde yok idî
İçtim ânı oldu cismim nûra gârk
Îdemezdîm kendimî nurdân fârk
Geldi bir ak kuş kanadıylâ revân
Arkamı sığadî kuvvetle hemân
Doğdu ol saatte ol sultânı dîn
Nûra gark oldû semâvât ü zemîn
Ger dilersiz, bûlasız oddan necât
Aşk île derd île edin essalât
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder