14 Mart 2024 Perşembe

Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?*


"İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?" (A’râf Suresi 155. Ayetin bir kısmı)

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin

yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin,

yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz... Sen bize yangın

veriyorsun!
Yandık diyoruz... Boğmaya

kan gönderiyorsun!
Esmezse eğer bir ezelî

nefha, yakında,
Yâ Rab, o cehennemle

bu tûfan arasında,
Toprak kesilip, kum

kesilip Âlem-i İslâm;



Hep fışkıracak yerlerin

altındaki esnâm!
Bîzâr edecek, korkuyorum,

Cedd-i Hüseyn'i,
En sonra, salîb ormanı

görmek Harameyn'i!...
Bin üç yüz otuz beş

senedir, arz-ı Hicaz'ın
Âteşli muhitindeki

 sûzişli niyâzın
Emvâci hurûş-âver olurken

 melekûta?
Can sesleri bogsunda

 gomulsun mu sukuta
Sönsün de, İlâhi, şu

 yanan meş'al-i vahdet,


Teslis ile çöksün mü

 bütün âleme zulmet?
Üç yüz bu kadar milyonu

canlandıran îman
Olsun mu beş on sersemin

ilhâdına kurban?
Enfâs-ı habisiyle beş

on rûh-u leimin,
Solsun mu o parlak yüzü

Kur'an-ı Hakim'in?
İslâm ayak altında

sürünsün mü nihâyet?
Yâ Rab, bu ne hüsrandır,

İlâhi, bu ne zillet?
Mazlûmu nedir ezmede,

ezdirmede mânâ?
Zâlimleri adlin, hani


öldürmedi hâlâ!

Câni geziyor dipdiri…

Can vermede mâsûm!
Suç başkasınındır da

niçin başkası muhkûm?
Lâ yüs'ele binlerce sual

olmasa du kurbân;
İnsan bu muammalara

dehşetle nigeh-bân!
Eyvâh! Beş on kâfirin

îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki:

cehennemde uyandık!
Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi

yakacaktın...
Yaksaydın a mel'unları…

Tuttun bizi yaktın!


Küfrün o sefil elleri

âyâtını sildi:
Binlerce cevâmi'

yıkılıp hâke serildi!
Kalmışsa eğer bir iki

mâbed, o da mürted:
Göğsündeki haç,

küfrüne fetvâ-yı

müeyyed!
Dul kaldı kadınlar,

babasız kaldı çocuklar,
Bir giryede bin

ailenin mâtemi çağlar!
En kanlı senâatle

kovulmuş vatanından,
Milyonla hayâtın

yüreğinden gidiyor kan!


İslâm'ı elinden tutacak,

kaldıracak yok...
Nâ-hak yere feryâd

ediyor: âcize hak yok!
Yetmez mi musâb

olduğumuz bunca devâhi?
Ağzım kurusun…

Yok musun ey adl-i İlâhî!


Mehmet Âkif Ersoy
(1873 - 1936)
4 Cemaziyelevvel 1331 (1913)

( Safahat, Üçüncü kitap - Sahife: 213-214 )


*https://www.siirparki.com/akif.html

*https://tr.wikisource.org/wiki/Ya_Rab_Bu_


U%C4%9Fursuz_Gecenin_Yok_Mu_Sabah%C4%B1%3F



… ..

*https://kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-meal-2/araf-suresi-7/ayet-150/kuran-yolu-meali-5

*Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte buluşmak üzere kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Mûsâ dedi ki: “Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek

misin?
Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin. ﴾155﴿









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne içindeyim zamanın & Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, ...