19 Temmuz 2022 Salı

Annem & Kibariye

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna

Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Bir yar için seni terk edip gittim
Vicdanıma bir sor ne acı çektim
Kendimi ben sana emanet ettim
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna
Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Ne sevgiler geldi geçti kalbimden
Kimse anlamadı garip halimden
Senin hasretini duydum derinden
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem

Rastlarsan gözleri yaşlı yavruna
Suçuna bağışla sarıl boynuna
Biz bize yaşarken geldik oyuna
Eller kadir kıymet bilmiyor Annem
Senin kadar kimse sevmiyor Annem





















30 yorum:

  1. Babamızın hastalığının hayat konforunu olumsuz etkilemeye başladığı yıllarda Kaynarca’da oturmakta olan Hatice kardeşimin uygun fırsatta tayinlerinin Adapazarına çıkması ve kiracının da evi boşaltmasına rast gelecek şekilde geleceğe ilişkin fikri planlar yapıyorduk…. Nitekim gönlümüzden geçen çözüm için olaylar için Allah’ın planı devreye girmişti…. Babamızın hastalığının ilerleyen dönemlerinde Hatice kardeşim babamın doktoru, hemşiresi, evladı….. herşeyi olmuştu. Bu arada Sadi’yi de minnetle anmamız gerekiyor. Onu sabırlı ve aklı selimle tutumunu işleri kolaylaştıran rolünün de özel yeri olduğunun vurgulanması gerekiyor.

    YanıtlaSil
  2. İşte sağlanan bu iklim benim görev nedeniyle evden uzakta olmam, Zübeyde kardeşiminde Kırkpınar’da yaşaması ve Adapazarı’na gelmesindeki zorluklar nedeniyle her istediğimizde ya da ihtiyaç durumunda hemen anne-babamızın yaşam konforları ve ihtiyaçları konusunda gözümüz arkada değildi… Bu anlamda Hatice'nin gösterdiği şefkat ve titizliğin en belirleyici unsur olduğunu biliyoruz ve minnet borçluyuz….

    YanıtlaSil
  3. Haziran 2006’da babamızın vefatından sonra Hatice kardeşim, annemin artık herşeyi olmuştu… Hem benim hem de Zübeyde kardeşimin gözü arkada değildi… çünkü Hatice vardı çok şükür…. Annemiz için dua ederken, ayrıca Hatice'yi de dualarımıza katmaya başlamıştık…..

    YanıtlaSil
  4. Süreç içinde sık sık Hatice ile telefonla görüşmeye, mümkün olabilen hallerde her hafta, aksadığında ise en geç on beş günde bir annemi ziyaret etmeye çalışıyordum….

    YanıtlaSil

  5. Annem, nüfus kağıdındaki resmi doğum tarihine göre artık 94 yaşında belki de daha ileri yaşlardaydı… Geçen yaz (2021) sonuna kadar hatta sonbaharın serin günlerinde de çoğunlukla kendi başına ikinci kattan bahçeye inebiliyor ve tutunarak da olsa merdivenleri yalnız çıkabiliyordu….hatta 2021 yazında bahçede iş yaparken, onun bahçe sandalyesine oturtarak bize bakmasını biz de keyifle izliyorduk…. hatta annemizin kendini tutamayarak, bizim fark etmediğimiz bir anda bahçeye girerek bamyaları seyreltmesini de şaşkınlıkla izlemiş ama sesimizi de çıkarmamıştık…..

    YanıtlaSil
  6. Sonbaharın bu son günlerinden sonra annemizin merdivenleri yalnız kullanamayacağını kabul ederek mümkün olabilen hallerde kendisine refakat etmemiz gerekmeye başlamıştı….. 2022 kışı ve sonrasında ayağa kalkması ve yürümesi için Hatice’nin desteğine ihtiyaç duymaya başladığında, kardeşimin yükün biraz daha arttığı günleri yaşamaya başlamıştık…..

    YanıtlaSil
  7. 5 Haziran 2022 sabahı Gelibolu Jandarma Kampı’na gitmek için Esenköy’den Çanakkale’ye gitmek için sabah erken sattlerde yola çıkmaya hazırlanıyordum…. 272 km.lik yolculuk için hazırlıklarımı bitirdiğim sırada Haticenin mesajını gördüm… Telâşe yaratmamak için “annemin durumunu beğenmiyorum” haberini okuyunca hiç tereddüt etmeden Adapazarın’a hareket ettim….

    YanıtlaSil
  8. Annem artık Hatice kardeşimin desteğine rağmen ayakta durmakta güçlük çekiyor ve benim de destek olma zamanımın geldiği kanaatini edindiğimden Adapazarın’da kalmaya ve annemin kaldırılması- yürümesi gereken haller için Hatice’ye destek olmaya başlamıştım….

    YanıtlaSil
  9. İlk gün annemin durumundaki değişik nedeniyle “Acil Çağrı Merkezi” ve devamında “Evde Bakım Hizmetleri”nden gelen doktorlar, sağlık kontrolü ve kan tahlili vb. sonrasındaki bizi endişelendiren- hatta korkutan süreci aşmış ve biraz da olsa rahatlamıştık…. Aynı ekibi bir hafta sonra kontrol amacı ile tekrar davet ettiğimizde aldığımız bu memnuniyet verici hizmet nedeni ile CİMER’e teşekkür mektubu da yazmıştım….

    YanıtlaSil
  10. Süreç inişli çıkışlı olarak devam ediyor ve başlangıçtaki endişeli halimizin giderek daha soğuk kanlı bir tutum içinde; görevimizin mümkün olabilen azami sevgi ve şefkati annemize yansıtmak olduğunu biliyoruz….

    YanıtlaSil
  11. Bu arada dışarıdan gelen iyi niyetli tavsiyeleri, elbette dinliyor ancak her söyleneni yapmak yerine kendi süzecimizden geçirdiğimiz ve faydalı olacağına inadıklarımız yapmaya annemizin yaşam konforunu artırıcı tutum içinde olmaya geyret ediyoruz….

    YanıtlaSil
  12. Sakin kafa ile yorum yapılacak olursa, gerek eve gelen doktorların gerekse annemizin daha önce muayenelerini yaparak annemizi kişisel olarak tanıyan doktorlar ile Hatice kardeşimin yaptığı görüşmelerde annemizin içinde bulunduğu durumun “insan olarak her birimizin 94 yaşında maruz kalabileceği. yaşlılığa bağlı bir tablo idi….” İşte bu tablo karşısında hastaneye yatmak (özellikle Corona tablolarındaki artış vb. ) bizim için bir seçenek hiç olmadı…. annemize evde bakmakta kararlılık gösteriyoruz…..

    YanıtlaSil
  13. Ziyarete gelenlerin onu yormamak adına mümkünse odasına girmemesi ya da görmek isteyenlerin en azında konuşmamalarını sağlamaya çalışıyoruz ki; yabancı kişilerin varlığı ve üzerine bir de onunla konuşmak isteyenlerin ortaya çıkardığı psikolojik ortan-mın giderek zarar verici olduğunu (en azından ben) fark etmeye başladık… Hatice kardeşim zaten bu durumun farkında ve annenizle nasıl ve neler konuşulabilir , nasıl rahatlatılır; içimizde en iyi bilen ve bunu en iyi uygulayanın o olduğunu biliyoruz artık…..

    YanıtlaSil
  14. Ziyarete gelenlerin onu yormamak adına mümkünse odasına girmemesi ya da görmek isteyenlerin en azında konuşmamalarını sağlamaya çalışıyoruz ki; yabancı kişilerin varlığı ve üzerine bir de onunla konuşmak isteyenlerin ortaya çıkardığı psikolojik ortan-mın giderek zarar verici olduğunu (en azından ben) fark etmeye başladık… Hatice kardeşim zaten bu durumun farkında ve annenizle nasıl ve neler konuşulabilir , nasıl rahatlatılır; içimizde en iyi bilen ve bunu en iyi uygulayanın o olduğunu biliyoruz artık…..

    YanıtlaSil
  15. Bir durum değerlendirmesi yapmak gerekirse, edindiğimiz tecrübeler, çevremizde benzer süreçleri yaşayanların anlattıklarından, anlıyoruz ki; annemizin durumundaki yaşlılar bakım şartlarının kısıtlı olma derecesine göre “yatalak hasta” olarak görülmüşler… kimseyi eleştirme anlamında değil elbette, ancak hastane ortamının hem yaşlıya hem de aile yakınları üzerindeki etkisi ile (yaşlının o zamana kadar alışkın olduğu ev ortamının değiştirilmesinin ortaya çıkarabileceği travmadan kaçınılması hem de -mümkün olabilenler için- yaşlı ile ilgilenecek aile yakınlarının değiştirilmeden az sayıda tutulmasının yararlı olabileceğini de dikkate almak gerektiğini düşünüyoruz…..

    YanıtlaSil
  16. Görelim Mevlâ'm neyler, neylerse güzel eyler....

    YanıtlaSil
  17. … .. bir yaşlıya, hele bu durumda bir anneye hizmet vermek gerekiyorsa… .. bir de buna, aynı zamanda kendisi de bir anne olan kız evladı, önce baba ile beraber anneye bakması, babanın vefatının ortaya çıkardığı travma sonrası giderek yaşlanan anneye, giderek artan bir duyarlılıkla hizmet edilmesi iki farklı anlayışı ortaya çıkarıyor.

    YanıtlaSil
  18. İlki, anne babaya yaşlıklılarında şefkat göstermenin ortaya çıkaracağı manevi kazancın farkına varmak ve bunun dışında kalan yorgunluk, zamanın giderek ortaya çıkardığı yıpratıcılık karşısında duygusallığı en aza indirmek ve bir annenin yeni doğmuş bebeğine gösterdiği ihtimamı yaşlı anneye göstermek. Yaşlılığın neden olduğu etkiler karşısında, özellikle annedeki gelişmelerin duygu boyutunu yok saymak mümkün olmamakla birlikte, bu hizmetin aksatılmasına neden olabilecek kadar insanın kendisinin de yıpranmasına neden olabilecek ruh halinden uzak durmak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  19. Bu ilk seçeneğin hayata geçirilemediği durumlarda ise, gerçek hayatta daha sık rastlanan ikinci yol ise; yaşlı bakımına bir sağlık kuruluşu ya da bu hizmeti veren profesyonel diğer kurumlarda devam edilmesi. İkinci yol şefkat anlayışı yerine maddi boyutun öne çıktığı profesyonel bir anlayış olduğunda, yaşlıya gösterilecek duyarlılığın daha az olduğu bir seçenek.

    YanıtlaSil
  20. İlk seçeneğe dönecek olursak; bizim yaşamakta olduğumuz boyut; hem annemiz için hem de küçük kız kardeşimizin “annesinin annesi” anlayışına vurgu yapmak gerekiyor.

    YanıtlaSil
  21. Yılların giderek daha da yücelttiği bu anlayışın artık annesine, bir diğer ifade ile artık kendi bebeğini büyütürcesine gösterilen ve sınır tanımayan şefkatten bahsediyoruz.

    YanıtlaSil
  22. Diğer taraftan, hem annemizi bizzat muayene eden ya da “evde sağlık hizmetleri” doktor ve sağlık görevlilerininn ifade ettiği, “94 yaşına geldiğimizde hepimizin maruz kalacağı bir tablo ile karşı karşıyayız…” sözlerini, hem de uzmanlık seviyesinde doktor olan aile yakınlarımızın kendi yaşamlarından da örnek vererek “... .. artık teyzemiz arafta, ne sağ bu dünyada ne de öteki tarafta… bu yüzden moralinizi ayakta tutun…” anlamındaki sözlerin bizlere de destek olduğunun bilincindeyiz.

    YanıtlaSil
  23. Her şeye rağmen bilinçli olmak, bazen akıl ve duygu terazisinde duyguların öne çıktığı, çoğu zamanda daha mantıklı olduğumuz dönemler oluyor elbette.

    YanıtlaSil
  24. Diğer bir gerçek ise; elbette kendisi “annesinin annesi” ünvanını hak etse bile bir kız çocuğunun annesine gösterdiği şefkati, bir erkek evladın ne kadar gösterebileceği de ayrı b ir takdir konusu…..

    YanıtlaSil
  25. Zamanın ilerlemesi ile, yaşlı annemizin sağlık durumundaki değişen tablo ve kendi başına ayağa kalkmasının mümkün olmadığı son üç aylık dönemin ortaya çıkardığı doğal tablonun; bilgi birikimi olarak paylaşılmasında yarar olduğu düşüncesiyle tarihe not düşmek gerekiyor…..

    YanıtlaSil
  26. Hayat tecrübemiz gösteriyor ki, annemizin durumundaki yaşlılara çoğu kez “yatalak” sıfatı yakıştırılmakta, bu durumda hastane ya da benzeri kurumlarda yaşlı sürekli yatağında kalmanın ortaya çıkardığı sağlık sorunları giderek artabilmekte, hatta yutma refleksinin kaybı halinde ağızdan beslenme yerine damar yolu açılması veya başka usullerle .beslenme usulleri kullanılmaktadır.

    YanıtlaSil
  27. Mevcut duruma göre, annemiz zamanının çoğunu yatağında uyuyarak geçirmesine rağmen günde en az iki defa yemek için destek sağlayarak ( ağırlığı kaldırmak için birimizin kol altlarından, kendisine cesaret vermek ve düşme endişesine kapılmadan yürümesi için cesaretlendirmek için diğerimizin ellerinden tutması) şeklinde hareket edilmesini sağlamayı kazanç görüyoruz. Bunun dışında, benzer usulle tuvalet ve banyo için de iki ya da üç kez yataktan kalkmak ve hareket edilmesini fırsat olarak değerlendirmeye çalışıyoruz.

    YanıtlaSil
  28. Bütün bunlar olurken bakım hizmeti verenlerin psikolojisini üst seviyede tutmak, yorgunluğun, uykusuzluğun, yıpranmışlığın ortaya çıkarabileceği yanlış anlaşılmalara karşı da uyanık olmak gerekiyor. Bu durumda hedefin annemize daha iyi hizmet verebilmek olduğu, bunu yapabilmek için de önce bu hizmeti verenlerin ruh ve beden sağlıklarının yerinde olması gerektiği bilincinin unutulmaması gerekmektedir.

    YanıtlaSil
  29. Bütün bunlar olurken, hem annemizin yaşlılık imtihanının, hem de evlatları olarak bizlerin ayrı bir imtihanda olduğumuz anlayışını unutulmaması gerekiyor.

    YanıtlaSil
  30. rtaya çıkabilecek ufak bile olsa yanlış anlamaların büyütülmeden olgunlukla düzeltilmesi annemize gösterilen şefkatin bir parçası olarak görülmelidir.

    YanıtlaSil

Ne içindeyim zamanın & Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, ...