3 Temmuz 2022 Pazar

Deniz Türküsü & Yahya Kemal BEYATLI


Dolu rüzgârla çıkıp ufka giden yelkenli!

Gidişin seçtiğin akşam saatinden belli.

Ömrünün geçtiği sahilden uzaklaştıkça

Ve hayâlinde doğan âleme yaklaştıkça,

Dalga kıvrımları ardında büyür tenhâlık

Başka bir çerçevedir, git gide dünya artık.

Daldığın mihveri, gittikçe, sarar başka ziyâ;

Mâvidir her taraf, üstün gece, altın deryâ...


Yol da benzer hem uzun, hem de güzel bir masala

O saatler ki geçer başbaşa yıldızlarla.

Lâkin az sonra lezîz uyku bir encâma varır;

Hilkatin gördüğü rü'yâ biter, etrâf ağarır.

Som gümüşten sular üstünde, giderken ileri

Tâ uzaklarda şafak bir bir açar perdeleri...

Mûsıkîsiyle bir âlem kesilir çalkantı;

Ve nihâyet görünür gök ve deniz saltanatı.


Girdiğin aynada, geçmiş gibi dîğer küreye,

Sorma bir sâniye, şüpheyle, sakın: "Yol nereye?"

Ayılıp neşeni yükseltici sarhoşluktan,

Yılma korkunç uçurum zannedilen boşluktan

Duy tabîatte biraz sen de ilâh olduğunu,

Rûh erer varlığının zevkine duymakla bunu.


Çıktığın yolda, bugün, yelken açık, yapayalnız,

Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervâsız,

Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!...


İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.























1 yorum:

Sohrab and Rustum & Matthew Arnold*

And the first grey of morning fill'd the east, And the fog rose out of the Oxus stream. But all the Tartar camp along the stream Was hus...