7 Mart 2024 Perşembe

Mumla Hasbihal*


Ey gecemi ısıtıp usulca yanan mumum!

Neden hep benim gibi yandıkça eriyorsun?

Gizli gizli ağlayıp kora dayanan mumum, 

Her dem o sevgiliyi andıkça eriyorsun! 

Tükendikçe sen bana ızdırap veriyorsun! 

Söylesene, sevdanın yarası mı var sende? 

Özün beyazken bahtın karası mı var sende? 

Hicranın yanıp duran çırası mı var sende? 

Sen bu aşkı bir zeval sandıkça eriyorsun! 

Acıyı gergef gergef içime örüyorsun!


Yanık bağrına vuran çok ince bir sızı var. 

Işığında, kavuran bir sevdanın gizi var. 

Gövdende damla damla bir gözyaşı izi var. 

Alevini gövdene bandıkça eriyorsun! 

Eridikçe eridim ben de bak görüyorsun! 

Mısralarım anlatır sevdamı hece hece. 

Bu tarumar yüreğim sığınır ulvî güce. 

Kalbim aşk ateşiyle kavrularak her gece 

Yavaş yavaş büryana döndükçe eriyorsun! 

Yürüdüğüm yollara yangınlar


seriyorsun! 

Yetmedi mi ruhumun pervazına konduğun? 

Yetmedi mi inceden duvarları yonduğun? 

Yetmedi mi kor olup içten içe yandığın? 

Kör geceme dumanın sindikçe eriyorsun! 

Bu derbeder âşığı inan ki yoruyorsun! 

Bundan böyle imkansız, duramazsın yerinde! 

Yalnızlık kaygısı var hal kalmadı ferinde; 

Belli ki aşk yolcusu artık son seferinde… 

Hatıralar üst üste bindikçe eriyorsun! 


Vuslatın saatini ruhuma kuruyorsun! 

Anladım ki yandıkça pişip kül olmakmış aşk; 

İbrahimce ateşe düşüp gül olmakmış aşk; 

Benlik denen engeli aşıp kul olmakmış aşk; 

Sevda sana gizemler sundukça eriyorsun! 

Çölden kurak haline bir deva arıyorsun! 

En sonunda “hiç” olup maksuda varıyorsun! 


*AşıkBenli55 




































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne içindeyim zamanın & Ahmet Hamdi Tanpınar

Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında; Yekpare, geniş bir anın Parçalanmaz akışında. Bir garip rüya rengiyle Uyuşmuş gibi her şekil, ...