27 Aralık 2024 Cuma

Ferda & Tevfik Fikret *

 


  • Bugünün gençlerine


  • Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb...

  • Her şey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey sebâb,

  • Ey çehre-i behîc-i ümîd, işte ma'kesin

  • Karşında: bir semâ-yi seher, saf ü bî-sehâb,

  • Aguus-i lerze-dârı açık, bekliyor... Sitâre-i nev, yok, bir âf-tâb,

  • Âfâka doğ, önünde şu mâzî-i pür-mihen


  • Sönsün müebbeden.

  •  

  • Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün

  • Cennet kadar güzel vatanın var; şu gördüğün

  • Zümrüt bakışlı, inci setâretli kızcağız

  • Kimdir, bilir misin? Vatanın... Şimdi saygısız

  • Bir göz bu nazlı çehreye — Allah esirgesin, —

  •  

  • Kem bir nazarla baksa tahammül eder misin?


  • İster misin, şu ak sakalın pak ü muhteşem

  • Pîsâni-yi vakaarına, bir kirli el demem,

  • Hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi,

  • Razı olur musun, taşa tutsun şu serseri?

  • Elbet hayır; o makber, o pisâni-yi vakuur

  • Kudsî birer misâl-i vatandır... Vatan gayyûr

  • İnsanların omuzları üstünde yükselir.

  • Gençler, bütün ümîd-i vatan şimdi sizdedir.


  • Her şey sizin, vatan da sizin, her şeref sizin;

  • Lâkin unutmayın ki zaman tünd ü mutma'in

  • Bir hatve-i samût ile ta'kîb eder bizi.

  • Önden koşan, fakat yine dikkatle her izi

  • Ta'mîka yol bulan bu yanılmaz mu'âkıbin

  • Serm-ende-i itabı kalırsak, yazık! Demin

  •  

  • «Ferda senin», dedim, beni alkışladın; hayır,


  • Bir şey senin değil, sana ferda vediadır;

  • Her şey vediadır sana, ey genç, unutma ki

  • Senden de bir hesâb arar âtî-i müsteki.

  • Maziye şimdi sen bakıyorsun pür-intibâh,

  • Âti de senden eyleyecek böyle istibâh.

  • Her uzvu girdibâd-ı havâyicle sarsılan

  • Bir neslin oğlusun; bunu yâd et zaman zaman.

  • Asrın, unutma, bârikalar asr-ı feyzidir;


  • Her yıldırımda bir gece, bir gölge devrilir,

  • Bir ufk-ı i'tilâ açılır, yükselir hayât;

  • Yükselmeyen düşer: ya terakki, ya inhitat!


Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara;

Doymaz beşer dedikleri kuş, i'tilâlara...

Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;

Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!





  • Yarınlar

  • Bugünün gençlerine

  •  Yarınlar senin; senin bu devrim, bu yenilik...

  • Her şey senin değil mi zaten?.. Sen, ey gençlik,

  • Ey umudun güzel yüzü, işte karşında aynan:

  • Temiz ve bulutsuz, ağaran bir gök,

  • Titreyen kucağını açmış, bekliyor...Koş, çabuk!

  • Ey hayatın gülerek doğan sabahı, işte herkesin

  • Gözleri sende; sen ki hayatın umudusun,

  • Alnında yeni bir yıldız, hayır,


  • bir güneş,

  • Doğ ufuklara, önünde şu sıkıntılı geçmiş

  • Sönsün sonsuza değin.


  • Bir daha yaşanmasın o cehennem; senin bugün

  • Cennet kadar güzel yurdun var; şu gördüğün

  • Zümrüt bakışlı, inci gülüşlü kızcağız

  • Kimdir, bilir misin? Yurdun... Şimdi saygısız

  • Bir göz bu nazlı yüze,


  • Allah esirgesin,


  • Kötü bir gözle baksa, katlanabilir misin?

  • İster misin, şu ak sakalın temiz, görkemli,

  • Onurlu alnına, bir kirli el söyle dursun,

  • Hatta yabancı bir el uzansın? Şu mezarı

  • Bırakır mısın, taşa tutsun bir serseri?

  • Elbette hayır; o mezar, o onurlu alın

  • Kutsal birer örneğidir


  • yurdun... Yurt çalışkan

  • İnsanların omuzları üstünde yükselir.

  • Gençler, yurdun bütün umudu şimdi sizdedir.

  • Her şey sizin, yurt da sizin, şeref de sizin;

  • Ama unutmayın ki zaman ağır, güvenli,

  • Sessiz adımlarla arkamızdan gelir.

  • Önden koşan, ama dikkatle her izi

  • İncelemeye yol bulan bu şaşmaz izleyici

  • Paylayıp utandırırsa bizi,


  • yazık! Demin


  • "Yarınlar senin", dedim, beni alkışladın; hayır,

  • Bir şey senin değil, sana yarın emanettir;

  • Her şey emanettir sana, ey genç, unutma:

  • Senden de hesap sorar, yakınır gelecek.

  • Geçmişe şimdi sen ibretle bakıyorsun,

  • Gelecek de senden böyle kuşkulanacak.

  • Her organı ihtiyaç


  • kasırgasıyla sarsılan

  • Bir kuşağın oğlusun; bunu arasıra anımsa.

  • Unutma; çağın şimşeklerin bollaştığı çağdır .

  • Her yıldırımda bir gece, bir gölge yıkılır,

  • Bir yükseliş ufku açılır, yükselir yaşamak;

  • Yükselmeyen düşer. ya ilerlemek, ya yıkılmak!


  • Yükselmeli, dokunmalı alnın göklere;

  • Doymaz insan denilen kuş yükselmelere...

  • Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır;

  • Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır!




































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nice Bir Aşkınla Feryad Edeyim & Dede Efendi *

Nîce bir aşkınla feryâd edeyim Bir onulmaz dağ-ı derdim var benim Söylemezdim derdim amma n’eyleyim Bir onulmaz dağ-ı derdim var benim