Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam…
Ben seninle bir gün Veyselkarani’de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
Ankara’da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
özlemeye başladım herkesi…
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
Bizim Kemalettin Tuğcu’larımız vardı…
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı…
Yine bir gülnihal
Aldı bu gönlümü
Sim ten gonca fem
Bibedel ol güzel
Ateşin ruhleri
Yaktı bu gönlümü
Pür eda pür cefa
Pek küçük pek güzel
Görmedim kimsede
Böyle bir dilruba
Böyle kaş böyle göz
Böyle el böyle yüz
Aşıkın bağrını
Üzmeye göz süzer
İsyan etme dua et her şeyi bir gören var
****
Ne verirsen elinle o gidecek seninle
Kırma kulu dilinle mahşerde bekleyen var
****
Dökülen bir yapraksın bir et kemik topraksın
Bir gün yok olacaksın can alıp can veren var
****
Ne verirsen elinle o gidecek seninle
Kırma kulu dilinle mahşerde bekleyen var
Ferda senin; senin bu teceddüd, bu inkılâb...
Her şey senin değil mi ki zâten?.. Sen, ey sebâb,
Ey çehre-i behîc-i ümîd, işte ma'kesin
Karşında: bir semâ-yi seher, saf ü bî-sehâb,
Aguus-i lerze-dârı açık, bekliyor... Sitâre-i nev, yok, bir âf-tâb,
Âfâka doğ, önünde şu mâzî-i pür-mihen
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükutu öğüten
Uçsuz bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş.
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Yine seninleyim işte,
Dağıldı kara bulutlar
Hayır varmış bekleyişte.
Düşlerim mavi bugün
Umudum yeşil
Yedi renk üstüne dünyam
Siyah umurumda değil.
Başımın üstünde bir kuş bulutu
Buluta değiyor başım
Mutluluktan uçuyorum
Pembe umutlar yoldaşım
Bir an bile sürse bu düş
Bir ömre bedeldir bence,
Perişan halimi hiç görmesen de
Dost düşman yanında yüz vermesen de
Seviyorum seni başka çarem yok.
Yüzünde tebessüm,gözünde hüzün
Bir eski resmime rastladığım gün
Bil ki içim yasta,dışımda düğün
Seviyorum seni başka çarem yok.
Beni bilmeyene anlatma beni
Kırık kadeh gibi fırlatma beni
Birşey söyle, stem olsun naz olsun
Sesin bülbül mağmesiyle yarışır
Birşey söyle, sitem olsun naz olsun.
Gönül mahzun, gözlerimin şavkı yok
Senin için söylenmedik şarkı yok
Suskunluğun dargınlıktan farkı yok
Birşey söyle,sitem olsun naz olsun.
Razıyım her sözün beni yaksa da
Sitem hançeriyle kanım aksa da
Aldırma dost düşman bize baksa da
Birşey söyle, sitem olsun naz olsun.
Sımsıcak bakışla sanki yaz gelir
Elemler kaybolur kalbe haz gelir
Ne olur gülümse aşk çiçek açsın
Korkarım incinir kırılır diye
Bir küçük sitemle darılır diye
Beklerim gelir de sarılır diye
Ne olur gülümse aşk çiçek açsın
Süzüldü, gönlüme girdi
İçimdeki karanlığı
Gökkuşağına çevirdi.
Aydınlığı tuttum biraz
Avcuma sığmadı taştı,
Bunca sevgi, bunca niyaz
Sonunda dağları aştı.
Sevişirken eridik biz
Sevdaların potasında,
Artık bir olduk ikimiz
Cennetin tam ortasında.
Geleceğim deyip bekletmediler
Gönül gözü gördü gözümde yaşı
Sevmeyenler seli farketmediler
Nerde vefâ derken gönlümün sesi
Kırdım zincirleri kırdım kafesi
Senden eser diye sevdim herkesi
Sevdiklerim bunu farketmediler
Sevdâ öksüz kalır böyle gidersen
Şarkılar sevinçten çıldırır gelsen
Bir gece gizlice kaç gel istersen
Gittiklerin seni farketmediler
Em Alfama descanso o olhar
E assim desfaço o novelo de azul e mar
Á Ribeira encosto a cabeça
Almofada da cama do Tejo
Com lençóis bordados à pressa na cambraia dum beijo
Lisboa, menina e moça, menina
Da luz que os meus olhos vêem tão pura
Teus seios são as colinas, varina
Pregão que me traz à porta ternura
Cidade a ponto-luz bordada
Toalha á beira-mar estendida
Lisboa, menina e moça, amada
Anlamsız sızılar içimde
Saklarım sevdamı gücüm yetmese bile
Yangınımın içinde
Bir hasret büyüyor yine yüreğimde
Sebepsiz heceler dilimde
Tutarım sevdamı kalbim ağlasa bile
Gözyaşımın içinde
Ay inanmıyorum ay inanmıyorum
Aşka çıldırdım dönendim durdum
Yandım kavruldum
Deli sevdaymış yolu bilmezmiş
Zora gelmezmiş ay inanmıyorum
Sevmişim boşuna bakmadan yaşına
Darısı başına
Ay inanmıyorum
They say you know when you know
So, let's face it, you had me at "Hello"
Hesitation never helps
How could this be anything, anything else?
[Chorus]
When all I dream of is your eyes
All I long for is your touch
And, darling, something tells me that's enough, mm-mm-mm-mm
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Nîce bir aşkınla feryâd edeyim Bir onulmaz dağ-ı derdim var benim Söylemezdim derdim amma n’eyleyim Bir onulmaz dağ-ı derdim var benim
