Qazeller Derd ü qem ile yandı könül, yâr bulunmaz,
Çox dâr ü diyar istedi, deyyâr bulunmaz.
Yârem deyici çoxdurur, amma beheqîqet,
Fürset gelicek, yâr ü vefâdâr bulunmaz.
Adet budurur kim, dili dildâre vererler,
Dil getdi elimizden, dildâr bulunmaz.
Nece kişiler de'viyi İslam edir, amma
Tek arada bir xaç ile zünnâr bulunmaz.
Her bîhüner insafı yox uş mensebi tutdu,
Sâhib-hünere menseb ü idrar bulunmaz.
Her kişide bir cübbe vü destâr olur, amma.
Min başta biri lâyiq-i destâr bulunmaz.
Çün çerx-i felek câhül ü nadan sever oldu,
Bes lâcerem uş fezle xirîdâr bulunmaz.
Terrar ger aparsa qamu rexti revadır,
Çün qefilede bir kişi bîdâr bulunmaz.
Xelqin emeli azdı, könül yıxıcı öküş,
Bir xeste könül yapıcı me'mâr bulunmaz.
Var derde tehemmül qıl u sebr eyle cefeye,
Çün dil dileyi endek ü büsyâr bulunmaz.
Zerq ile riya üste kesâd eyledi fezli,
Elm ehline bir rövneq-i bâzâr bulunmaz.
Yar razını faş etme, Nesîmî, bu evâme,
Alemde bu gün mehrem-i esrar bulunmaz.
Çevirisi:
Gönül, dert ve gamla yandı; derdimi giderip gamımı paylaşacak bir sevgili bulunmaz. Çok yer ve ülke araştırdı, dert yanıp üzüntüsünü azaltacak bir kişi bulunmaz.
"Ben yârinim" diyen çok olsa da gerçekte yeri gelince vefalı yâr bulunmaz.
Adet budur ki gönlü, gönül sahibi sevgiliye verirler. Ne var ki gönül elimizden gitti, gönlün sahibi bulunmaz. Nice kişiler İslâm davası güderler, ama tek farkları arada bir haç ile zünnarlannm (keşiş kuşağı) olmasıdır.
Beceriksiz kişiler, insafsızlar soy sülale yoluyla üstün makamları işgal ettiler. Hüner sahipleri ise makam ve geçim yeri bulamaz.
Her kişide bir cübbe ile sarık bulunsa bile bin baştan teki bile bu sarığa lâyık değildir.
Ne zaman ki, kahpe felek, cahili ve haddini bil mezi sever oldu; artık şüphesiz, faziletin müş terisi bulunmaz.
Fırsatçı hırsız, bütün gerekli şeyleri götürse ye-ridir. Çünkü yola koyulan kafilede bir kişi bile uyanık değildir.
Halkın işi çığırından çıktı. Gönül yıkıcılar çoğaldı. Yaralı bir gönülü tamir edecek bir mimar bile bulunmaz.
Var git derde katlan ve eziyetlere karşı sabırlı ol. Çünkü gönlün dileğinin azı da, çoğu da bu-lunmaz.
İki yüzlülük ve hilekarlık işte aldı yürüdü. Fazileti müşterisiz bıraktı. İlim sahiplerine parlak bir pazar kalmadı.
Ey Nesîmî, sen sırrını bu ayak takımına açma. Çünkü bugün dünyada sırdaş bir insan bile bu-lunmaz.
İmadeddin Seyyid Nesimî
( 1369 - 1417 )
Büyük Azerî şairi İmadeddin Nesimî, 1369 yılında doğmuştur. Nesimî, mükemmel bir tahsil görmüş, "Seyyid", "Hüseyin" ve "Nesimî" mahlaslarıyla şiirler yazmıştır. Nesimî'nin eserlerinde Bursa, Tebriz vs. şehirlerinin adları sıkça anılır.Nesimî'nin yaşadığı çağda Emir Timur ile Tohtamış Azerbaycan'ı almış ve Miranşah burada hakimiyet sürmüştür. Bu çağlarda Azerbaycan'da Hurufîlik hareketi geniş ölçüde yaygınlaşmıştır. Bu tarikatın kurucusu Fazlullah Naimi (1340-1394), Miranşah tarafından yakalanarak Elince Kalesi yanında feci bir şekilde öldürülmüştür.
Nesimî, üstadı olan Fazlullah Naimi'den Hurufîliği öğrendikten ve kabul ettikten sonra bu tarikat uğrunda mücadele etmiş, hatta mahlasını bile üstadının mahlasından almıştır. Bütün Hurufîler gibi Nesimî de takip edilmiş ve 1417 yılında Halep'te derisi yüzülerek öldürülmüştür..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder